18 Mart 2013 Pazartesi

Küçük İnsanlar ve Kitap Okuma Alışkanlığı

 


Geçen akşam televizyonda izlediğim bir programda Zülfü Livaneli kendi hayatını anlatıyordu. Şarkıları, kitapları veya siyasi görüşlerinden daha çok ilgimi çeken şey kitap okuma alışkanlığını nasıl edindiği oldu.
Zülfü Livaneli ilkokula giderken, babası onun adına 5 ayrı çocuk dergisine abonelik yaptırmış.
Bu dergiler sayesinde okuma alışkanlığını kazandığını anlatırken hissettiklerini de şöyle dile getiriyordu:
’Dergileri bir adam kapıya getirdiğinde bu dergiler benim adıma geldiği için çok mutlu oluyor ve bir o kadar da gururlanıyordum.’
Bir çocuğun kitap okuma alışkanlığı edinmesiyle birlikte o yaşlarda bu duyguyu yaşaması ne kadar güzel bir şey diye düşündüm ve aklıma yıllar önce yeğenlerim 8-9 yaşlarındayken doğum günlerinde aynı şeyi onlar için benim de yaptığım aklıma geldi. Büyük yeğenim hayvanları çok sevdiği için 'National Geographic Kids', küçük olan için de ‘Bilim Çocuk’ dergisine onlar adına abonelik yaptırmıştım. Ama maalesef kitap okuma alışkanlığı kazanamadılar!!
Dün görüştüğümüzde, o dergileri aldıklarında ne hissettiklerini ve hatırlayıp hatırlamadıklarını sordum.
Yaşça büyük olan yeğenim olayı hatırlamakta bile zorlandı. Küçük olan ise şöyle anlattı: ‘eve benim adıma böyle bir şey gelince kendimi büyük insan gibi hissediyordum. Kuryenin uzattığı kağıdı imzalarken sanki büyük bir işe imza atıyormuş gibiydim’.

Çocuk yetiştirmek elbette çok zor ama o küçük insanları birer yetişkin gibi görmek sanırım çok önemli. Ama yine de yapılan şeylerin her çocukta aynı etkiyi bırakması da tabii ki mümkün değil.
Hikaye aynı olmasına karşı yaşanan dönemin farklı olması sebebiyle birisi kitap okuma alışkanlığı edindiğini anlatıyor, bir başkası kendimi o an için çok önemli hissettim diyor, bir diğeri ise hiç hatırlamıyor veya ‘hatırlasam ne olacak ki’ modunda.

Şimdi çocukların dikkatini dağıtacak o kadar fazla konu var ki. Zülfü Livaneli belki akşamları dergilerini karıştırıyor, onlardan sıkılınca başka kitaplara yönelebiliyordu. Şimdi ise birden çok kanalı olan televizyonda çocukların ilgisini çeken bir program ya da dizi bulamazlarsa bilgisayarda çok fazla seçenekleri var. O da yeterli olmazsa ellerindeki telefonla saatlerce arkadaşlarıyla aynı muhabbetleri yapabiliyorlar. 

Hatta bazen biz büyükler bile kendimizi kaptırabiliyoruz.
Eşimle bu karmaşaya kendimizi çok kaptırmamak adına bir karar aldık. Her akşam yatmadan önce birkaç sayfa da olsa kitap okumaya çalışıyoruz.
Ne okuduğum çok da önemli değil. Her zaman okuduğum şeyler öğretici olmak zorunda değil. Televizyon ve bilgisayar dünyasında beynimi yoran şeylerden uzaklaşmak ve kendimle baş başa kalabilmek için okuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder