12 Ekim 2012 Cuma

Füreya

Bu sabah çok erken kalktım. Aslında her zaman yapmam gerektiği gibi:)
Bugünü dışarıda geçirmeye karar verdiğim için erkenden evden çıktım. Cadde'de yaptığım yürüyüşün ardından sokağımızın başında bulunan cafedeki yerimi almıştım.
Kahve eşliğinde okuduğum kitaba öylesine dalmışım ki 3 saatten fazla oturduğumun farkına varmadım.
 
Hani şu bahsettiğim 'Şakir Paşa Ailesi' adlı kitapta adı geçen teyze kızı Füreya'nın hayatını okuyorum bu günlerde.
Şirin Devrim'den dinlediğim ailede çok fazla adı geçmemekle birlikte Atatürk'ün yakın arkadaşı Kılıç Ali ile evli olduğunu öğrenmiştim Füreya'nın.
Ama bu kitapta anlatılanlar öylesine etkiledi ki kitabı elimden bırakamadım.
Füreya, ailede sanatla ilgilenmeyen nadir insanlardan biri. Genç yaşta yaptığı iki evlilik ve hamilelikleri ayrı hikaye.
Hatta, Atatürk'ün en yakın arkadaşı olan Kılıç Ali ile evlenme sebebini; 'Atatürk'e 9 yaşından beri hayran hatta aşık olduğumdan O'na yakın olabilmek için Kılıç Ali'nin
evlenme teklifini kabul ettim' diye anlatıyor.
Bu evlilikle birlikte gerçekten de tüm zamanını Atatürk ve yakın çevresiyle geçirmeye başlıyor. Kitapta Atatürk'ün son günlerine de yer verilmiş.
Daha önce Şirin Devrim'den dinlediğim Şakir Paşa Ailesindeki tüm çılgın insanlar bu sefer Füreya'nın gözünden anlatılıyor Ayşe Kulin'in kelimeleriyle.
Bursa'daki kötü evliliğin üzerine Ankara'daki Atatürk'lü muhteşem günler ve Atatürk'ün ölümüyle depresyona giren Kılıç Ali'nin ardından verem teşhisi konan
Füreya'nın hikayesini soluksuz okudum bugün. Verem teşhisinden sonraki hikayeye yarın devam ederim artık.
 
Cafeden çıktıktan sonra sahilde yaptığım yürüyüş de ruhuma çok iyi geldi. Ah bir de sokak kedileri ve köpekleri olmasa...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder